"Korku doğuştan gelen bir dürtü mü, yoksa sonradan edinilen bir refleks mi?"
Bilim Dünyasının en korkunç ve etik dışı kabul edilen deneyi ile John Watson bu sorunun cevabını aramıştır.
8 aylık Albert'e ilk önce beyaz bir fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, peluş bebek, maske gibi nesneler ve durumlar gösterilmiş, Albert gülümseyerek tepki vermiştir.
Daha sonra Albert'i sadece bir yatak olan boş bir odaya koyuyorlar ve içeriye beyaz fareyi tekrar gönderiyorlar. Albert yine gülümseyerek fareyle oynamaya başlar.
Deneyin sonraki aşamasında fare odaya tekrar bırakılır, Albert fareye dokunduğu Sırada bir çekiç ve demir çubuğu birbirine vurarak değişik sesler çıkarırlar. Alışık olmadığı ses karşısında korkup ağlamaya başlar Albert. Bunu her fareye dokunuşunda tekrarlarlar. Daha sonra odaya beyaz tüylü kostümler giyerek bir anda giren Watson ve asistanı, Albert'te Koşullu bir korku oluşmasına neden olmuşlardır.
Daha sonraki günlerde ise Albert gördüğü her beyaz nesne ve canlı karşısında ağlamaya başlar, beyaz tavşan, beyaz maske, beyaz tüylü kazaklı biri...
Klasik koşullanma ile ilgili büyük bir adım atılmasına rağmen, 8 aylık bir bebekle böyle bir deney yapılması ve daha sonra bebekte oluşabilecek problemler için hiçbir şey yapmadan oradan çekip girmeleriyle bilim Dünyasının en acımasız deneyi olarak anılmaktadır. Albert ise 7yaşında beyninin su toplaması sonucu hayatını kaybetmiştir.
Comments